
Dış ülkelere çalışmaya giden vatandaşlarımız bu ülkelerde çalıştıkları sürede, çalıştıkları iş yeri ülke mevzuatlarına göre sigortaya tabi tutulurlar. Bu sigortalılıkları dolayısı ile de çalıştıkları ülke vatandaşları ile aynı şartlarla sosyal sigorta haklarından yararlanırlar.
Vatandaşlarımız bu ülkelerde sigorta yardımlarından yararlandığına göre, Sosyal Güvenlik Sözleşmesi yapılmasında ne fayda olduğu sorulabilir.
Sosyal Güvenlik Sözleşmelerinin yapılmasının sebebi vatandaşlarımız diğer ülke sosyal güvenlik haklarından, yalnızca bu ülkelerdeki çalışma süreleri ile hak kazanabilecekler ve bu haklar kendilerine bu ülkede ikamet ettikleri müddetçe ödenebilecekti. Bu ülke sınırlan dışına çıkıldığında bu haklardan yararlanma da sona erecekti.
Ayrıca, diğer ülkede geçen hizmetler değerlendirilmeyecekti.
Çalıştığı ülkede malul kalan ve bu ülke mevzuatına göre kendisine malullük aylığı bağlanan bir kimse bu aylığı ancak bu ülkede ikamet ettiği müddetçe alabilecek, Türkiye'ye dönmesi halıinde bu aylık kesilmiş olacaktı.
Yine, işçinin bu ülkede çalışmakta iken gerek iş kazasında, gerekse herhangi bir sebeple ölümü halinde geride kalan hak sahiplerine bağlana cak aylık, işçinin eş ve çocuklarının bu illkede ikamet etmeleri halinde bunlara ödenebilecek, eş ve çocukların Türkiye'de ikameti halinde bu aylık ödenemiyecekti.
Vatandaşımızın bu ülkedeki çalışmaları dolayısı ile yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandıktan sonra Türkiye'ye dönmesi halinde bu aylıkta kesilecekti.
İşte bütün bu sakıncalaları ortadan kaldırmak ve dış ülkelerde çalışan işçilerimiz ile eş ve çocuklarının sosyal güvenliği bakımından, yani geleceğinin garanti altına alınması için bu sosyal güvenlik sözleşmeleri yapılmıştır.
Sosyal Güvenlik haklarından ve bağlanan aylıklardan faydalanma hakkı, kendilerinin, eş ve çocuklarının Türkiye'de ikametleri halinde de sigortaya tabi oldukları taraf ülkesinde ikamet ediyormuşcasına bu haklardan faydalanma imkanı sağlanmıştır.
Sözleşmeler, yukarıda belirtilen haklardan yararlanabilmesinde yani, Malullük, Yaşlılık ve sigortalının ölümü halinde geride kalan hak sahip lerine dul ve yetim aylığı bağlanabilmesi için gerekli sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tesbitinde bu ülkedeki sigortalılığı yanında Türkiye'de geçen sigortalılık sürelerinin de birlikte nazara alınma imkanını sağlamıştır.
Uzun vadeli sigorta kollarında, yani, Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarından aylık bağlanma hakkı; asgari bir süre sigortalı olmak suretiyle kazanılabilmektedir.
Sigortaya tabi hizmetlerinin bir kısmı Türkiye'de bir kısmı da yabancı bir ülkede geçen sigortalıların bu hizmetleri ayrı ayrı dikkate alın dığı takdirde çok zaman bunlara aylık bağlanmasıı mümkün olamamak tadır.
Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri aktedilmiş olmakla her iki ülkede geçen sigortaya tabi hizmet sürelerinin birleştirilmesi ve böylece gerek sigortalılara, gerekse ölümlerinde hak sahibi kimselerine, gerekli şartları yerine getirmeleri halinde her iki tarafça müşterek aylık bağlanma olanağı sağlanmış olmaktadır.
Bu sözleşmeler, ikili sözleşmeler olup sadece sözleşmeyi akteden tarafların vatandaşlarına ve bu taraf vatandaşlarının sadece bu iki ülkede geçen hizmetlerinin birleştirilmesi suretiyle sosyal güvenlik haklarından yararlanmalarına olanak verir.
Dünya Emeklilik Merkezi olarak yukarıda verilen bilgilerin ışığı her sözleşmeyi ayrı ayrı inceleyeceğiz.